Nerelerdeyiz

Untitled-2

 

Kuzunun okulu sonunda tatil oldu.Artık sabahın köründe kalkma derdimiz azcıkta olsa son erdi. Kuzucukla London keşiflerine devam ediyoruz. Öyle çok fazla aktivite peşinde koşmuyoruz bu yaz, tembellik hakkımızı kullanıyoruz. Etrafımızdakileri keşfetmeye ve öylece durabilmeye çalışıyoruz. Canımızın sıkılması durumunun

Continue reading

Başlıksız

sad clown

gizlice söyle bana 

her şeyi anlamak zorunda değiliz. kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç. bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını. kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan. ama zaten her şey yolunda giderken kim sevebilir. bizi bir araya getiren sebepler ayıran sebeplerle aynı. ama şimdi bunlar biraz hüzünlü konular özet geçelim.

cep telefonu ışığında ameliyat yapan doktorlar var afrika’da ben burada kapıyı açamıyorum. ben burada o kadar ciddi konuşuyorum ki şaka yaptığımı zannediyorsun. oysa kanamak da bir gülüştür yeryüzünde.

hayatımızı değiştirecek insanlar sessiz sedasız geçtiler yanımızdan. onları görmedik yoktu kara atları. ne öğrendik onca bulmacadan: çinekop lüfer balığının küçüğüdür. resimdeki şarkıcıyı yolda görmüştük bir seferinde. sıhhiye köprü altında o mahşer yeri provasında. çok daha fazla şey öğrenmiştik.

bazen bir hikâye tutuşmuş iki eldir, kenetlenmiş on parmaktır. şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir. yağmur ne demektir terk ne demektir. işte o zaman anlayacağız yeniden gitmek ne demektir.

emrah serbes (http://www.afilifilintalar.com/yazar/serbes/page/2)

Ne yediğimizi bilelim

 

Minik kuzum doğduğundan beri gıda olayına takılmış durumdayım. Hamile olana kadar beslenmesine pek dikkat etmeyen abur cubur ne bulduysa, Kızılaydan saçma sapan şeyleri bile afiyetle yiyebilen biriydim. Kuzuya hamile olduğumu öğrenmemle, zaten vücudumda kötüye karşı bir tiksinti başlatarak kendini koruma altına aldı. Kimya mühendisi olmamdanda kaynaklı mühendisliğimi bu alana taşırım gazıyla yiyecekler üzerinden ufak ufak bilinçlenme ve etrafımı bilinçlendirme misyonunu üstüme aldım.  Marketten aldığım ürünlerin içinde neler var diye merak etmeyle başladım. Zaten işin içinde kimyasal terimler girdimi bilinki bişi var.

Bebeğimi mümkün oldukça market ürünlerinde uzak tutmaya çalışıyorum. Herşeyi evde pişirmeye çalışıyorum. Bir gün daha yemese kardır diye düşünüyorum. Lütfen sizde en azından aldığınız ürünün içeriğini okuyun. Aşağıda yazanları okuyunca zaten uzak durmaya çalışacaksınız. Ne yediğimizi bilerek yiyelim.

 

1. Sodyum Nitrat/Sodyum Nitrit

Nedir? Nitrat/Nitritler pek cok islenmis et urunlerine kirmizi rengi veren, koruyan ve tat veren maddedir.

Hangi urunlerde bulabiliriz? Islenmis et urunlerinde- sosis, salam, sucuk, hazir et yemekleri, tutsulenmis balik, tuzlanmis bifteklerde. Continue reading

Ne yazsamki

Valla bu ramazan günlerinde bu kadar saat oruç tutunca hem aktiviteye fırsat kalmıyo, hemde kafa basıpta yazacağı hiç bir şey bulamıyo insan. Geriye bi Yiğit Özgür okumak kalıyo. Yiğit Özgürün arşivinin heralde % 70 i belleğimdedir. Bunuda bugün okudum unutmayım belleğe alayım diye buraya yazem dedim.

 

merhaba, adım yekteran baymedir. az rastlanan bir isme sahibim.

anlamı,
“baharla birlikte denize düşen ilk yekteran” demektir. dedem koymuş…
ezanla
kulağıma fısıldadıktan sonra infilak ettiğini söylerler.

bu
benim dükkanım ali. ali sayesinde geçinip gidiyorum.
ali’yle
geçirdiğim zamanın dışında genelde nusret’le takılırım. nusret benim
evim.

nusret oldukça pimpirikli ve evhamlı bir tiptir. balkonum
burak’la onu çekiştirmeye bayılırız. Continue reading

Doğal temizleyiciler kullanarak temizlik

Kuzu doğduğundan beri  “evde hijyen ve deterjan kullanımı” kafamı ciddi derecede meşgul ediyordu. Tam bunun üstüne geçen günlerde ” montesori eğitimi yahoo groups”ta atılan mailler sonucunda doğal temizleyicilerle temizlik olayını biraz daha araştırma fırsatı buldum. Ben kendi çapımda bir kaç şey kullanıyordum zaten. Özellikle Kuzunun kap kacağını hep sabunla yıkadım, çamaşırlarında sabun tozu kullandım. Çaydanlıklarda kireç çözücü olarak limon tuzu kullandım. Bulaşık makinesi parlatıcısı olarak elma sirkesi kullandım. Ama tabi bu yeterli olmadı. Çamaşır suyunu her daim birçok yere kullanıyoruz. Deterjanlar hayatımızda mutlaka şampuan olarak, yağ kir çözücü olarak, fırın temizleyi olarak karşımıza çıkıyor. Biz hijyene eriştiğimizi sanıyoruz ama gerçekten temizleniyomuyuz, yoksa deterjanlarmı bizi  toptan temizliyomu? Bu deterjanları kullanırken dünyayı ne kadar kirlettiğimizin farkındamıyız? Bir yüksek kimya mühendisi olarak işin biraz teknik boyutuna gireyim.

 

Deterjanlar:Deterjan, petrol türevlerinden elde edilen, temizleme, arıtma özelliği bulunan, toz, sıvı veya krem durumunda olabilen kimyasal madde, arıtıcıdır. Deterjanın, kelime anlamı kir sökücü olup sabun dışındaki temizleyicilerin tümünü kapsar.  Yani deterjanlar sentetik maddelerdir. Tarihte ilk kullanılan deterjan sabundur. Ancak sabun üretiminde yağların azalması ve İkinci Dünya Harbi sırasında bulaşıcı hastalıkların önlenmesi amacıyla petrol ürünlerinden yapılan sentetik kimyevi deterjanlar yaygın olarak kullanılmaya başlanmış. Sonrada günümüze kadar kullanımı, bizde görüyoruz aşırı derecede artmış. Continue reading

Food, Inc. – Gıda belgeseli

 

Bu yazıyı cumartesi akşamı NTV de izlediğim bir belgesel üzerine yazıyorum, aslında korku filmimi demeliydim bilemiyorum. Aslında 2008 yılı yapımı bir belgesel hatta İF İstanbul 2010 dada gösterilmiş. Yine 2010 da oskar en iyi belgesel adayıymış. FOOD, INC Amerika gıda sektörü üzerine yapılmış çarpıcı bir belgesel.  Bunu izledikten sonra her yediğiniz ve bebişinize yedirdiğiniz her lokmadan korkmaya başlıyorsunuz. Şimdi ne yiyecez biiz diye umutsuzluğa kapılıyorsunuz. Fotosentezle beslensem en iyisi demeye başlıyorsunuz. Ama kendimizi sorgulamak ve ne yediğimizi bilmemiz adına izlemenizi tavsiye ederim, en azından bebeklerimize ne yedirdiğimize dikkat edelim. Tabi yedirecek doğal birşeyler bulabilirsek.

Aslında söylenecek çok şey var ama film zaten yeterince iç karartıyor, bide ben sölemiyim. Filmden aldığım bazı notları yorumsuz bir şekilde aktarıyorum.

– Amerikada 1962 yılından beri mısır üretimi genetiğiyle oynanarak metrekarede 10 katına çıkarılmış. Bu kadar mısır üretilince hayvanlarada yem olarak vermeye başlamışlar. Ama hayvan metabolizması mısır yemeye uygun olmadığı için mısır yediklerinde bağırsaklarında e.coli bakterisi ürüyormuş. Bakteri taşıyan etleri yiyen insanlardada ölümcül hastalıklar sözkonusu. Filmdede bakterili hamburger yiyen bir bebeğin ölümü sonucunda o markaya dava açan annenin hikayesi var.

– Markette rafta görünen ürünlerin % 97 sinde mısır ve türevleri ürünleri Continue reading

Lost sonunda lost oldu…


Hiç üşenmeden deli gibi izlediğimiz Lost sonunda bitti. Bitti ama bizide bitirdi valla. Ortalama 20 bölümden 6 sezondur izliyorduk kendisini. saatlerimiz feda ettik sonunda ne oldu hayal kırıklığı. Geçen pazartesi lostun son bölümü yayınlandı. Ama biz hep beraber izlices diye gaza geldiğimiz için, cedaanın burnumuzdan çıkana kadarki ikramlarıyla ve kuzucuğumun üst dişlerini çıkarma huysuzluğuyla dün akşam izledik. Lostun perşembeye kadar bekleyen altılısı olan ben, murat, ceda,
çoşkun, soner ve marco perşembe gününe kadar lostun sonuyla ilgili hiç bir şey öğrenmemek için elimizden geleni yapmıştık. Yıllardır beklediğimiz son gelmişti.Ama izledikte noldu, izlemesek belki kafamızdaki sonla daha mutlu olacaktık. Neyse izlemeyenler için daha fazla yorum yapmıyım. Btün lost bölümlerimi bilgisayarımdan silerek hafifliyorum. Darısı diğer dizilere..

Losta emek vermiş kişiler olarak kendimizi “oceanic altılısı ve ayla” olarak ilan ediyorum. (aslında dün izleyenler arasında aylada vardı ama o bütün sezonları izlemedi doğrudan sonunu izledi o yüsden aylayıda afişe katıyorum oda emek verdi sonuçta)

Annem üniversitesi

Bugün tezoştan gelen bir mail çok hoşuma gitti paylaşmak istedim. Nede olsa artık bende bir anne olduğuma göre böyle şeyleri çalışıp öğrenmem lazım acemiliğimi atmam lazım üstümden. Kendimde bu konuda büyük bir potansiyel görüyorum.

Anneler bize ne ogretti??
Dualarin gücünü: Yat, kalk dua et ki baban müzik setinin bozuldugunu farketmedi.. 🙂


Mantikli düsünmeyi: Ben öyle diyorsam öyledir!
Ileri görüslülügü: Çikmadan önce temiz bir çamasir giy. Yolda Allah korusun basina bir sey gelir, kirli çamasirla etrafa rezil olursun. -:(
Trajikomikligi: Sen daha gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürecem.
Çeliskileri: Kapa çeneni çorbani iç!! Bu çok güzell :))
Dayanikliligi: O ispanak bitene kadar sofradan kalmak YOK
Meteorolojiyi: Su daginikliga bak.. Yabanci biri görse, odadan kasirga geçmis sanir.
Abartmayi: Sana 500 bin defa söyledim, kirli ayakkabilarinla içeri girme diye..
Korkmayi: Dinleme bakalim anne sözü dinleme! Kafana meteor düsecek kenara çekil diye bagirsam, onu bile dinlemezsin di mi?
Kiskanmayi: Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bir aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyormusun?
Sabirli olmayi: Baban eve gelsin sen görürüsün..
Diyalog kurmayi: Sana bir sey sordugumda cevap ver!
Ne söyleyeyim anne?
Sus!! Bana cevap verme!!
Tip bilgilerini: Gözlerini sasi yaparken bir gün öyle kalivereceksinn
Olgunlugu: Bu tabagin hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin
Genetigi: Bütün kötü huylarin babadan geçtiğini
Bilgeligi: Benim yasima gel de anlarsin o zaman..
Ve, adaleti: Birgün senin de çocuklarin olacak. Insallah onlar da sana simdi bana yaptiklarini yaparlar..