“A dan Z ye” çocuk müzikali ve Türkiye de çocuk tiyatrosu

 

 

Minik kuzum sahne tozunu ben 4 aylık hamileyken karnımda yuttu. 4 aylık hamileyken Odtü festivalinde oynadık. Ta bebeklikten beri babasıyla ona kukla tiyatrosu, oyuncak tiyatrosu yapar dururuz. Oyuncu olmasa da onun tiyatro bağımlısı olmasını çok istiyoruz. Beraber ailecek oyunlara gidip üzerine uzun uzun konuşmak istiyoruz. Çünkü tiyatro, yaşamın karşı konulmaz gerçeklerine inat insanın kendi iradesiyle kurguladığı bir oyundur. Günlük yaşamımızda gözlemlediğimiz, yaşadığımız, hatta üzerinde düşünüp tartıştığımız gerçeklerin özündeki anlama ulaşmamıza yardımcı olur. Aslında bunu tüm sanatlar kendi yöntemleriyle yapar. Ama tiyatro bunu canlı canlı insala yapar, hem de o anda herkesin gözü önünde yapar.

 

Geçen hafta Pazar günü Ankara Devlet Opera Balesinin “A dan Z ye” adlı müzikli çocuk oyununa gittik kuzuyla. Continue reading

sihirli dünya- çocuk müzikali

Geçen hafta sonu kızımı yine bir oyuna götüreyim dedim. Neler var diye biraz araştırdıktan sonra, Ankara Devlet Opera ve Balesinin bir çocuk etkinliğine rastladım. “Sihirli Dünya”. Müzik temalı bir oyunmuş, sever diye düşünerek hemen aldım. Böylece ciddi bir tiyatro izleyicisi ve de tiyatro yapan insanlar olan ben ve kocişte bu fırsatla yıllardır gitmediğimiz güzide sanatımız olan bale ve operayı bir daha içselleştirmeye çalışacak ve daha 2,5 bile olmamış kızımızın sabrını ölçerek acaba sanata ne kadar dayanıklı bunu anlayacaktık. Tabi kociş bu fikre çokta sıcak bakmayarak, yine opera ve bale kime hitap eder sanat kimin içindir sorgulamalarını başlattı. E haksızda sayılmaz baleyi nekadar estetik bulsamda bu iki güzide san’atımızın hangi toplumun yarasını deştiğine ve hangi toplumları nasıl değiştirdiğine dair tarih içerisinde bulgulara rastlamak zor. Ama benim amacım opera bale flan değil tabi çocuk etkinliği ve müzik.

Continue reading