not: Bu yazı babadan
Bu yazıyı yazarken ilk önce biraz afalladım. Bu kadar müzik aletini ne zaman almışız diye baya düşündüm. Hayır yani bu yatırımın tümüyle bir araba alınır mı? bence alınır:)
Ama müzik bizim ailede bir ihtiyaç hatta bir parçamız. Müziksiz kesinlikle olmaz. Ayrıca bizim evde oyuncak müzik aletide olmaz tüm enstrumanları boyunun yettiği ölçüde kuzuda kullanabilir. Umarım biraz olsun müzikle uğraşır ilerde.
Şimdi evde neler var ve ne kadar çalabiliyoruz biraz özetleyim.
GİTAR
Son yıllarda gitarsız ev kalmamıştır herhalde, bizim de müzik yolculuğuna ilk başladığımız enstrüman gitar olmuştur. Hem çalım kolaylığı hem ucuz bir enstrüman olması hemde popülerliği nedeniyle ilk olarak evimizde yerini almıştır. Evimizde bir benim, bir Özlemin ve birde Mira’nın gitarı var. Hayalimiz hep beraber bir gün gitar çalabilmek:)
DAVUL
İşte babanın asıl enstrümanı. Lise yıllarında babannenin gün paralarına çökmek yoluyla alınan davul halen büyük bir keyif ve istekle çalınmaktadır.
Babamız her eline para geçtiğinde yeni parçalar ve edevatlar ekliyor hala davuluna. Bu sanırım tüm davulculara has bir hastalık. İnsan kendini tutamazsa bu hastalık evini arabasını sattırır alim allah…
Bunun yanında komşuları yormamak amacıyla bir tane de dijital davul edindik. Her ne kadar akustiğin yerini tutmasa da evde davul çalacaksan tek tercih dijital davuldur. Dijital davul olarak ta gerçeğe en yakın hissi roland verir. En düşük modelini alsan bile ev çalışmaları ve kayıt almak için idealdir.
(bu dijital davul, akustik olan babanenin çatısında )
bide evde enteresan davullarımız var:
CAJON
Cajon (kahon diye okunur) aslına bakarsanız İspanyolca da çekmece anlamına gelmektedir. Gerçekten de içinde cızlama etkisi yapan yayları olan ahşap bir kutudur. 18. Yüzyıldan beri yaygın olarak kullanılan bir afro-peru çalgısıdır. Ama bizce cajonu cajon yapan flamenko müziğidir.
Baba 2 adet kendi yaptı bir tane de dünyanın en iyisi olan Mario Cortes tarafından üretilenden satın aldı. O henüz yolda en kısa zamanda elimizde olacak.
Cajonun en güzel yanı hem bas hem tiz seslerinin çok başarılı olması. müzik içinde tek bir kutudan tam bir davul seti hissi çıkartabiliyorsun. Fırça baget kullanımına da izin vermesi nedeniyle rock tan jazz’a, latinden flamenkoya ve özellikle halk müziğine bile çok yakışan bir enstrüman.
BENDİR
Bendir dünyanın en ilkel en basit ancak bir o kadar da büyülü bir ses çıkaran vurmalı çalgısıdır. Bendir sadece bir kasnağa gerilmiş hayvan derisinden oluşan bir enstrüman. Halk müziği çalıyorsan tabiki vazgeçilmez bir enstrüman. Alacaklar için söyleyebilirimki en güzeli 40-45 cm çapında olanıdır. Plastik derililer daha dayanıklı ve stabildirler. Hayvan derisi olanlar soğukta güzel ses vermez. Ankara sürekli soğuk olduğundan en güzeli plastik olanından almaktır.
DARBUKA
Babamız davuldan sonra ilk perküsyona darbuka ile başladı. Türk olup ta darbuka çalmamak olmaz kesinlikle. Ancak darbuka biraz tehlikeli bir enstrümandır. İnsan eğer bilinçli yaklaşmaz ise sadece 9/8 lik arabik ritimlerde takılıp kalır bir adım bile ilerleyemez. Bu nedenle darbuka çalacaksan biraz daha farklı düşünebilmeli ve çalınmayanı çalmaya çalışmalıdır. Darbukanın en yakıştığı enstrüman bas gitardır. Beraber harikalar yaratırlar. Biz bunu bir oyun için için müzik yaparken denedik onayladık.
(darbukalarımızın fotosunu çekmemişim:)
PİYANO
2011 yılında ailemize katılan piyano bizce her evde olması gereken bir enstrüman. Piyano demek sınırsız müzik demek zaten. Her şeyi her şekilde çalabilmek demek. Hiçbir kısıtı ve hiçbir sonu olmayan bir enstrüman gerçekten. İstediğin kadar çalış ben piyano çalabiliyorum demeye çakineceğin bir enstrüman.
Müzikal ton olarak ta bizi en çok etkileyen bir enstürman. Kuzu bir gün çalarmı acaba:)
AKORDİYON
Babanın en çok heveslenerek aldığı ama bir türlü zaman bulup ta çalışamadığı bir enstrüman. Akordiyon denince mutlu bir çingene geliyor aklımıza özgürlüğü ve gezginliği çağrıştırıyor bize henüz çalamasakta evimde olması bile büyük bir mutluluk kaynağı.
KEMAN
Keman ulaşması en kolay ama çalması en zor enstrüman herhalde. Şu sıralar miranın en çok ilgisini keman çekiyor ve sürekli oynamak istiyor. Kırmadan kurtarabileydik iyiydi. Canım kızım için güzel bir seçenek. Ama zor bir seçenek.
kemanında fotosunu çekmemişim:)
DİDGERİDOO
Bu evdeki en garip ve saçma enstrüman. İçi termitler tarafından yenerek boşaltılmış bir okalüptüs ağacının üzerinin süslenmesi ile yapılan Avustralya yerlileri aborjinlerin çalgısı.
Bunun dar tarafını ağzınıza dayayarak içinde dudaklarınızı titreştiriyorsunuz pırrrrrr diye ve inanılmaz otantik ve ilahi bir ses elde ediyorsunuz. Tabi uzun süre durmadan çalmak için kullanılan özel bir nefes alma tekniği var. Bu şekilde çalarken nefes alabiliyorsunuz. Yapı olarak kolay ama çalmak için baya bir enerji ve çalışma gerektiriyor. Tüm sesleri dilinizin dudaklarınızın ve diyaframınızın hereketleri ile veriyorsunuz. Biraz deli işi anlayacağınız.
MIZIKA
Taşıması en kolay ve en müzikal enstrümandır mızıka. Bizde her notası var. kızımla beraber kulaklarımız çınlayana kadar çalıyoruz. Miranın şu an en hakim olduğu ve rahat kullandığı enstrümanımız.