Londra üzerine keyifli bir sohbet-1

1

Zaman zaman Londra üzerine ufak tefek şeyler yazıyordum. Esra‘nın Londra hakkında merak ettikleri üzerine bir röportaj yapalım dedik. Esra Londra’yla ilgili süper sorular sordu bende dilim döndüğünce yanıtladım. Esra’yı www.2balik1kedi.blogspot.com ‘dan bilirsiniz. Kendisi tam bir çocuk kitabı kurdu olup sitesinde hem annelerle sohbetler yapar, hem okuduğu çocuk kitaplarıyla ilgili sıcacık yorumlarıyla içimizi ısıtır hem de minnoş Elif’le maceralarını paylaşır. BDK‘ da da yazılarını bulabilirsiniz. Çok marifetlidir yazma konusunda, benim de büyük yaş grubu çocuk kitapları okumama vesile olan kişidir. Daha önce de burada yine çok keyifli bir sohbet etmiştik.

 

Londra üzerine yazılacak çok şey var aslında. Genel bir fikir oluşturmak için çok çok özet yazdım. Sonuna da bir süprüz koyduk size. Umarım hoşunuza gider. Röportajın tamamına ulaşmak için BURAYA TIKLAYINIZ. İyi okumalar.

 

Kuzum 5 yaşında…

mira5

 

5 yıldır bu bloğu yazdığıma inanamıyorum, Kuzu doğduğundan beri zaman daha da bi acımasız oldu, daha da bi hızlı akmaya başladı sanki. Kuzucuk 4 yaşı ile 5 yaşı arasına neler sığdırdı minicik yüreğine. Önce ülke değiştirdi, tüm çok sevdiği kişileri, rutinlerini, alışkınlıklarını arkada bıraktı, başka bir dile geçti, başka bir dilde düşünmeyi öğredi, hiç Continue reading

Biraz London biraz biz

fotoğraf 3

 

Yine bir yağmurlu  Londra gününden sesleniyorum. Evet doğrudur bu meret memlekette güneşe biraz hasretiz. Bizim ülkemize gelipte sabah 8 akşam 8 havuz başında güneşin altında hiç kıpırdamadan  yatan turistleri çok daha iyi anlar oldum. Geçen hafta Bursa’da 27 dereceyi görüp bu hafta 14 derecelerde olmak insanı derinden yaralıyor.  En azından kuzu yağmuru seviyo da Continue reading

London günlükleri-01

15

 

Londraya geleli 1 ayı geçti. 50 m2 2+1 kutu evimiz artık bize baya saray gibi geniş gelmeye başladı bile. Burada hayat fena değil özlemek dışında güzel bile denebilir:) Şaşırdığınız bir çok şey olsada biyerden sonra artık kanıksamaya başlıyosunuz, turistlikten çıkıp buradan biri oluveriyosunuz. Trafiğin sağdan akmasına, prizlerin saçma sapan bir tipte olmasına, hergün postacının kapı deliğinden 3-5 posta atmasına aldırmıyosunuz. Biraz burdan örnekler vereyim:

– Burada en çok yağmur çamuru tınlamıyoruz sanırım. Herkes yağmurda bile sporunu ihmal etmezken biz niye evde duralım. Kötü hava yoktur, kötü kıyafet vardır felesefesiyle tüm kıyafetlerimiz buraya uyarladık. Kuzucuk çamur banyosu yapsa bile yine ıslanmıyo artık:)

-İnsanlar heryerde sıra olabiliyorlar upuzun kuyruklar görebilirsiniz heryerde. İtiş kakış ve birbirinin üzerine çıkma, kaynak olayı yok (bize çok garip geliyo dimi:)

– İş saatlerinde metrolar deli kalabalık oluyor. Ama yinede elinde çocuk olan veya hamile olanlara mutlaka yer veriyorlar. Hamile olanlar “baby on board” rozeti takıyorlar.

-Burada çok kapı kilitlenmiyor sanırım yada bizim muhitte. Üst komşumuz Patrick bizi hiç tanımadığı halde tavandan gelen akıntıyı tesisatçılara göstermek için anahtarı 2 gün bize verdi ve istersen kilitle dedi.

– Burada herkesi çocuğu var. En az 2 çocuğu.
Continue reading

Yeni yıl, yeni ülke, yeni bir hayat….


londra

 

Yıllar olmuş yazmamışım yaw… Zamansızlıktan ölüyorum, bundan sonra daha bol bol yazıcam inşalla. Valla bu süreçte hayatımızda sağlam değişiklikler oldu. Kendimize yeni bir hayat ısmarladık uzaklarda atladık geldik babanın peşinden. Bizi hiç tanımayan, bizim hiç tanımadığımız,  suyunun havasının farklı olduğu yerlerde 50 m2 lik  ingilizce bir hayat kurduk kendimize yeni yılla birlikte.  Sadece durmaya geldik, zamanı yavaşlatmaya…Hepimiz şaşkınız, heyecanlıyız. Ankarada çok hızlı geçen zaman burda nasıl yavaşlatırız meraklıyız. Ama zor geldi bırakıp gitmek dostları, kardeşleri, anneleri, babaları…Ankarayı bile…Zira Ankara, görücü usulü evlilik gibidir; sevilmez ama bir takım sebepler ötürü terk edilemez. (http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=226434) Continue reading

Cote d’Azur-1

Kaç aydır yazmamışım. Bu süre içinde neler oldu neler. Bizim hayatımız aynı, ama her sabah daha umutla uyanıyoruz o da yetiyo bize. Bu sıralarda işten o kadar boğuldum ki tatil anılarıyla başlayayım dedim. Bu yazımız babadan. Vakitsizlikten bu sefer ona yazdırdım:) Keyifli okumalar:

 

Cote d’Azur

Bu tatilimizi yapmak için en büyük neden olan sevgili arkadaşımız Serdar’a teşekkür ederek yazıya başlamak istiyorum. Serdar eğer Cannes’da olmasa sanırım bu tatili yapmak pek aklımıza gelmezdi. Bunun nedeni Cote d’Azur bölgesinin Türkiye’de pek popüler olmaması herhalde. Ancak biraz araştırınca çok güzel bir rota olduğunu hem tarihi hem doğal güzellikleri görme şansımız olduğu  anlayınca bu tatil için baya heveslendik.

 

Yolculuğumuzu Pegasus ile yaptık. Ankara aktarması da dahil Marsilya uçuşlarımız kişi başı 500 TL civarına geldi. Pegasus’u ailecek pek beğenmiyoruz. Uçuş sırasında koltuklarının dar olmasının yanı sıra yer hizmetleri genelde çok savsak oluyor ve rötarlı kalkışlar oluyor.

Ama bu uçuşumuzda haklarını yemiyelim. Valizlerimizi sağ salim kırmadan taşıdılar. Ve sadece İstanbul- Marsilya gidiş uçuşunda rötar oldu dönüşte tam zamanında geldi. Ayrıca kişi başı 20 kg taşıma hakkı verdiler bu fiyat dahilinde bu da gayet iyi bir miktar.

cote dazur

 

1 Temmuz Marsilya

Marsilya havalimanına pegasus ile gece 2 gibi vardık. Gördüğüm en dandik havalimanlarından biri bu. Tabi bu durum biraz da pegasus easy jet ve ryanair için ayrılmış derme çatma bir terminali kullanıyor olmamızdan kaynaklanıyordu. Belkide diğer terminalleri  güzeldir. Continue reading

Bursa Hayvanat Bahçesi

IMG_0899

Geçen hafta Bursa ya gittiğimizde kuzucuk yine çok hastaydı. Biraz moral düzeltmek için Poyraz paşamızı ve Mira kuzumuzu havanın da güzelliğini fırsat bilerekten hayvanat bahçesine götürelim dedik. Bursa hayvanat bahçesi botanik parkının içinde. Baya geniş bir alana yayılmış. Ankara da ki hayvanat bahçesinden Continue reading

sonunda…

Evet uzun zamandır yazamamamı bugün kastırıp ne pahasına olsun yazarak kıracam. Yazacam yaa vaktim olmasada yazacam. Geçen ayımızı üzgün geçirsekte devam ediyoruz yolumuza, geçirdiğimiz güzel karadeniz turumuzu hatırlıyoruz ve huzur buluyoruz efenim. Bu yazımda karadenizden başlayarak hem sizin hemde kendi içimi açayım.

Continue reading