Kuzunun okulu sonunda tatil oldu.Artık sabahın köründe kalkma derdimiz azcıkta olsa son erdi. Kuzucukla London keşiflerine devam ediyoruz. Öyle çok fazla aktivite peşinde koşmuyoruz bu yaz, tembellik hakkımızı kullanıyoruz. Etrafımızdakileri keşfetmeye ve öylece durabilmeye çalışıyoruz. Canımızın sıkılması durumunun
ve can sıkılma anından çıkan yaratıcılığın peşindeyiz bu yaz. Bakalım neler çıkıcak. Önceden hatırlıyorum. Okul biter, ya Kumla’ya gideriz yada Bursa’da kalırdık bazen. Ne öyle aktiviteler spor okulları flan yok. Güneşte dışarı da çıkamazsın. Akşam hava serinleyene kadar evdesin. Öyle koltuğa yatıp uzun uzun tavana bakarak hayal kurduğumu hatırlarım. Bence “annee canım sıkııdıııeeee” cümlesi bir çocuğun hayatında olmazsa olmazı. Can sıkıntısının hayal gücünü ve yaratıcılığı artırdığına inanıyorum. Bakalım yaz sonunda göreceğiz:)))
Burada kalmak bizi bi durulttu. Ankaradaki hızlı yaşamdan eser kalmadı gibi. Ayrıca burada ailecek yeni yeni huylar edindik. Ve resmen dönünce bu huylarımızı çok özleyeceğiz. Mesela;
– Minnak kahfeci avı: (Zincir kahfeciler dışındaki kahfeci avı). Buradaki sürecimizde hatırı sayılır bir kahfe kültürümüz oldu. Hertür minnak kahfecilerden bir gurme edasıyla gidip kahfe ve yanında atıştırmalık bişiler tatmak gibi bi hobimiz oldu mesela. Gittiğimiz yerlerden dekorasyon fikirleri çalarak bunu kendi evimize nasıl uygularız sohbetleri yapmaktan çok keyif almaya başladık. Kuzucanda yanımızda kurabiye gurmesi oldu.
– Kitapçı avı: Yine zincir kitapçılar dışında bağımsız kitapçıları keşfetmek harika. Ama sahaflardan okadar güzel kitaplar çıkıyoki, artık yeni kitap satan kitapçılardan alamıyoruz galiba.
– Konser ve festival avı: Teorik olarak yaz mevsiminde olmamıza rağmen gerçekte Londra halen İlkbahar ve Sonbahar arası bişey yaşıyor. Neyse biz yazdaymışız gibi sokaklara, festival veya sokak müzisyenleri keşfine çıkıyoruz. Aynı zamanda sokak yemekleri denemelerimiz de devam ediyor. (ıyy demeyin London’un en iyi yemekleri sokak yemekleridir)
– 2. el pazarları ve plakçı avı: Hafta sonları binbir çeşit ürün satan 2. el pazarları ve 2. el plakçılardan toplanan ganimetler çoooohh güsell.
– Foto çekilecek mekan avı: Yani bi şehir düşünün heryeri süprizlerle dolu oyüzden yaşa yaşa, gez gez bitmez. Hala keşfedilecek bir sürü mekan var.
Demin minnak kafeci dedimde aklıma geldi. Canım arkadaşım Gizo, Ankara’da Kenedi taraflarına F451 Brew adında çok tatliş bir kahfeci açtı. Mutlaka gidip denemenizi tavsiye ederim, angaralılar kaçırmayın. bu linkten bakabilirsiniz.
Sevgili Esra (2balık) günün mutluluk sebeplerinden bahsediyordu. Ben o kadar sıklıkta yazamadığım için arada bir gördüklerimden yazayım. Dediğim gibi yaz uğramıyo arkadaş 18-19 derece nedir ya ağlıcam valla, ama azda olan sıcak havalarda çocuklar serinlesin diye şehrin bi çok yerinde fıskiyeler var, orada çocukları izlemek çok keyifli oradan bir kaç foto:
Tabi insan haberleri okuyunca, gencecik gülen yüzlerin bir hiç uğruna harcandığını görünce öyle mutluluk flan kalmıyo. Kötülüğün bu kadar doğallaşması, insanlıktan çıkmamız, egoların hırsların vicdan ve merhameti yok etmesi, savaş çığlıkları ve daha birçoğu ve en kötüsü bizim çaresizce izlememiz…
Yine daldan dala atladığım bir yazıda görüşme dileğiyle. Unutmadan kuzucan 2-3 ay önce bir kitap çizmişti kendine. Burada birkaç sayfasını paylaşmak istiyorum. Daha önce ufak 2-3 sflık kitapları oluyordu. Bu en çok önem verdiği en çok çizdiği kitabı oldu, bana bunu nerede bastırabiliriz diye soruyo:)) Kitabın adı “friendship” arkadaşlık. Böyle güzel arakadaşlarınızın olması dileğiyle…
Sıcak olsaydı da sıcaktan çıkmazdın ki küçüklüğündeki gibi:( Şimdi burası 40’a yaklaştı, sıkıyorsa kafanı uzat dışarı, kömür olursun.
Mira’nın kitabını kutlarım. İmza günü olursa haber edin, toplaşıp geliriz ÇKK otobüsü ile:)
Sıcaklık azcık artsa yeter, güneş hep sizi ısıtıyo:)) Aman dikkat edin sıcaklara çok tehlikeli valla. ÇKK ya özel imza dağıtıcakmış:))